Konu: Yine Eshot ve Harika Fikirleri
Not: Yazı yine bayağı bir uzun. Ben yine sizi baştan uyarayım da.
Konuya girmeden önce bayağıdır yazmadığımı biliyorum ama malum sınav, o, bu derken ister istemez yazamıyor insan. Ama baştan söyleyeyim bu yazı dışında da yazacağım/yazmam gereken şeyler var.
Geçen sene 27 Haziran'da yine aynı başlığa sahip bir yazı yazmıştım. Nedeni ise geçen sene 29 Haziran'da Eshot'un yaptığı değişiklikti. Üzerinden gün itibariyle tam bir yıl geçti ve neler oldu neler bitti diye yazmadan alamadım kendimi. Hele son bir ayı ele aldığımda "Tamam, bu yazı kesin yazılacak" dedim kendi kendime.
İzmir'de ulaşım değişecekti söylenene göre. Açıkçası bu konuda %100 başarılı veya %100 başarısız demek doğru değil. Birincisi İzmir otobüslerin kalabalığından değil, nüfusa paralel olarak artan bir araç trafiğiyle sorun yaşıyor. Özellikle şehir merkezi için bu durum geçerli. Zaten Eshot da ağırlıklı olarak bunun üzerinde çalıştı. Açık söylemeliyim ki sınavlar nedeniyle yeteri gezme şansım olmadığı için net bir şey söylemek güç ama genel olarak gördüğüm trafikte bir azalma var ama bu azalma mucizevi, hayat kurtarıcı bir azalma değil. Gene anı geldiğinde o trafik oluyor maalesef. O Şirinyer gene yapacağını yapıyordur. Zaten Eshot şehir merkezini ele alarak yapmıştı bunu. Özellikle gümrük duraklarının olduğu yere bir faydası olmuştur muhakkak.
İzmir halkının durum alıştığını düşünmemin dışında Eshot'un belli düzenlemeler ile durumu iyileştirmeye çalışması da gözümden kaçmadı. Şirinyer Aktarma'nın ilk hali ile şimdiki hali arasında belirgin bir fark var ama sanırsam iş çıkış saatleri gene orayı zorluyordur zira yol çok da geniş değil(Konak YKM'nin önündeki araç kalabalığını düşündüğümde buraya iyi bile diyebilirim).
Ama asıl bu konuya değinme nedenim sonradan eklenmiş olan araçlar. Bu araçların varlığından haberdar olduktan sonra o meşhur 40-50 sayfalık metne tekrar göz attım ve de onların olmadığını fark ettim. Bu araçlar 290, 390, 590(bundan emin değilim) ve 690. Bu araçlar değişiklikten sonra eklenen araçlar. Kendilerini şehir içinde görmememiz normal nedeni ise Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi'ne gidiyor olmaları. Fahrettin Altay, Bostanlı İskele gibi yerlerdeki öğrenciler için iyi ama yaklaşık saatte bir geçmeleri kötü. Ama araç trafiğini azaltmak isteyen Eshot için de normal bir durum olsa gerek. Bu arada yazın okullar kapalı olduğu bahsettiğim araçlar kullanımda değil.
Bütün bunların dışında sonradan eklendiğini gördüğüm bir araç var ki "Ben demiştim." dedirtti kendileri. Geçen seneki yazımda birkaç aracın kaldırılmasına şok olduğumu söylemiştim. Onlardan biri de 515'ti. Geçtiğimiz Mayıs ayının 20'sinde dershaneden eve giderken yolda numarasının 415 olduğunu gördüğüm bir araç gözüme çarptı. Hattın güzergahına baktığımda da 515'e çok yakın olduğunu görünce hemen eve gittim ve ilk yaptığım şeylerden biri bu araca bakmak oldu. Ve sadece 2 gün öncesinde hattın ulaşıma konulduğunu gördüm. Geçen seneki yazımda nasıl anlattığımı aynen alıntılıyorum. İlk yazımın linkini de aşağıya koyarım.
"Beni ardı ardına şok eden iki araç 970 ve 515. İkisi de kaldırılıyor. Bu ana kadarki bütün değişiklikler eyvallah tamam da İzmir'in kilit iki aracından bahsediyoruz. Bornova ile ilgili en önemli olay olan 515. Arka arkaya dolu 3 tane görmemle beni hayrete düşüren 970. İkisini de sevmiyorum ama bu çılgınlık. Normal değil. O yüzden dönüşüm değil evrim diyorum."
Belki yukarıda biraz abarttım ama yaşanan durum haklı olduğumu gösterir cinsten. İnsan madem ekleyecektin niye kaldırdın diye sorguluyor ama galiba Eshot o kadar direnmiş ki koymamak için, en sonunda geçen Mayıs çaresiz kalıp koymuş. Biraz önce de yazdım ama ben dedim. İkisi de kaldırılmamalı dedim. 970 zaten 490 diye değiştirildi(Buna da değineceğim). O duruyordu. 515'i kaldırıp geri koymak akıl karı değil. Hatta 415 şu an Bornova Metro'ya gidiyor. 515 kaldırılmadan birkaç sene önce hattı Bornova Metro'dan Evka 3'e uzatılmıştı. Eshot'un politikası(metro ve vapur gibi araçların daha çok kullanılması planı) gereği bunun olacağına inanmıyorum. Bu arada çok sıkıntı yaratmasın diye saatte bir geçecek şekilde ulaşım hayatını sürdürmekte.
970'in niye adı değişti diye de tepkiliydim ama hem bu önceki paragrafta anlattığım metro politikası galiba bunda öncü. Zaten bahsettiğim o Tınaztepe araçları da rahatlıkla uyarlanması için de mantıklı olmuş doğrusu.
Bunların dışında geçenlerde bir araç fark ettim ki hiçbir şey onu değiştirememiş. Sonrasında ben bunu niye geçen yılki yazıma eklemedim diye de düşündüm. Aslında aklıma gelmemesinin nedeni basitti çünkü ben o aracı kullanmıyordum(Hatta hiç binmedim). O araç 671 işte. Gerçekten düşündüm, hattı çooooook uzun, Eshot bol aktarmalı mantığına aykırı. Neden bu araç kalkmadı ki? Galiba bu araç TCDD trenleri gibi. TCDD trenlerinin çok fazla dolanmasının sebebi birçok yere uğrasın da ulaşımda kolaylık sağlasın diyedir. Bu araç bence öyle bir araç. İkisinin de bir ortak özelliği daha var. İkisi de adama bayağı vakit harcatıyor. Geçenlerde aklıma takılan ilginç bir ayrıntı oldu bu araç.
Haziran başında İzmir'de yaşanan bir olay kaç yıldır toplu taşıma araçlarını kullanan ben için gülme krizine yol açan trajikomik bir olaya yol açtı. Ben buna İzmirim Kart vakası demek istiyorum. Geçtiğimiz yılın sonunda yapılan ihaleyi kaybeden ulaşımda 16 yıldır Eshot'un partnerliği yapan Kentkart'tan, ihaleyi kazanan Kartek'e gerek kartlar gerek ulaşım kartlarının basıldığı cihazların devredilmesi konusunda sorun çıktı. Ulaşımda ortalık birbirine girdi. Birçok kişi kartında para olmasına rağmen basamadı gibi birçok sorun oldu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ulaşımı bir süre bedava yapmak zorunda kaldı. Olayı biraz araştırayım derken Kentkart'ın ihaleye itiraz ettiğini de gördüm bu arada. Süreçte ne oldu bilemem ama hayatımın en ilginç olaylarından birini gördüm kesinlikle. Kartek ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ve doğal olarak Eshot Kenkart firmasını suçladı ve onları mahkemeye verdi. Kentkart cevabında Kartek'e laf sokarak bizde suç yok, kodları değiştirmedik, onlar yapamadı, bize suç atmayın dedi.
Ve onu bunu geçtim, kağıt bilet konuldu. Ne kadar dün gece itibariyle kaldırılmış olsa(Zaten geçici olduğu fiyatlarının normal fiyatlardan ucuz olmasından belliydi) da gerçekten ilginçti. Aslında kağıt bilet belli yönlerden pratiktir ama özellikle sahtesinin yapılması sorunu en büyük dezavantajı oldu. Biletçilerin olduğu dönem nasıldı bilemem ama biletçiler kaldırıldıktan sonra Kentkart gelene kadar sürekli değişen biletler vardır sonuçta.
Bir de 16 yıllık partnerlik bitince 16 yıllık evlilik bitmiş gibi hissettim(Açıkçası eğer gerçekten Kentkart bu tip bir kazık atmışsa doğla karşılarım. Ne kadar doğru olmasa da ben de bunu yapardım). Ben insanların paradan 6 sıfır atıldıktan sonra hala 1 milyon demesi gibi yeni kartlara da Kentkart demeye(yazıyı yazarken bile ulaşım kartı yerine Kentkart yazıyorum farkında olmadan siz düşünün) devam edeceğini düşünüyorum. İlginç bir durum. Alışması zor olacak. Ayrıca kesinlikle Kentkart'ın sesini özleyeceğim. Yenilerin sesleri itici. Her bastığımda kartımın dolu olduğunu bilsem bile boş mu diye düşündürüyor. Bir de kentkart fişlerinin değişmesi de hoşuma gitmedi. kartın koruması ile kartın arasına sokmak eskisinden çok daha kolay olduğundan eski tadı kalmadı(Farkındayım, bu sadece beni ilgilendiren bir durum).
Eshot'a bu kadar saydım ama Eshot'un bazı politikaları hoşuma gitti. Sınav dönemlerinde Tınaztepe Kampüsün o dehşet trafiği için normal Tınaztepe araçların yerleşkeye girmesi fikri zekice bir fikir. Ama siz eninde sonunda yürüyorsunuz o ayrı. Sözel sınavı için orasına gittiğimde gördüğüm trafik anlatılmaz yaşanır. Ayrıca belli araçların seferlerin sıklaştırılması hoş bir ayrıntı(Metro da dahil).
Bir de İzban ve İzmir Metro bence gelecekteki diğer ulaşım sorunları olacak. Zaten kalabalıktı, hala kalabalık, daha da kalabalık olacak. Bakalım yapılacak tramvay nasıl bir etki yaratacak. Doğrusu o da Konak-Karşıyaka arasını bağlamıyor. Kendi ilçe merkezlerinden öteki tarafa (Karşıyaka-->Çiğli ve Konak-->İnciraltı tarafı) gitmesi de garip gelmedi değil. Belki daha sonra birleştirebilirler. Bunu ilerleyen zamanlar gösterecek tabi ki de.
Uzun lafın kısası İzmir'de Eshot ne kadar uğraşırsa uğraşsın o trafik olacak. Bu tamamen çözülebilecek bir durum değil. Hele ki artan nüfusu göz önüne alırsak. Eshot'un bu müdahelesi belli açılardan iyi ama dediğim gibi mükemmel değil. Eshot ile ilgili çok yazdığımı biliyorum ve bir daha geçen seneki gibi bir şey olmadığı sürece de yazmayı düşünmüyorum Eshot ile ilgili. Zaten zaman gösterecek nelerin olacağını.
Not 2: Aslında ben Eshot’tan bugünle ilgili bir şeyler bekliyordum(infografik gibi). Eğer sonra paylaşılırsa yazıya eklerim.
İlk yazımın linki: