Dün hayatımın en saçma tartışmasına Twitter üzerinde rastladım. Lys 2 sonrası bazı sayısalcılar eşit ağırlıkçılara, bazı eşit ağırlıkçılar sayısalcılara giydiriyorlardı. Zor olan Lys 2 sonrası sayısalcılar Lys 3'te görüşeceğiz gibi tweetler atarken, Lys 2'ye zevkine giren eşit ağırlıklar sayısallara laf sokuyorlardı. Burada konum kimin haklı olduğunda öte kimin "DAHA" haksız olduğu.
Bugünkü Lys 3 sonrası herkes çok rahat yaptık demiş. Sorular açıklanana kadar bekleyemeyeceğim için bu bilgiye dayanarak yazacağım. Bir de tam girmeden belirtmeliyim burada tavrım bireylere değil genel anlayışa. Şahsi olarak garezim olmasa da içimde kalan bir iki önemli husus var.
İlk başta bir lise dönemine gidelim. Bölüm ayrımının yapıldığı döneme. Bazı Sayısalların, Eşit Ağırlıkçılar'a bölüm seçimi sonrası başlayan yılda " Siz ne kolaycısınız ya? Bizden az ders görüyorsunuz, Fizik falan da yok sizde oh ne güzel ya!!!" gibi şeyler söylüyor. Gören de silah zoruyla Eşit Ağırlıkçı göndertti sanacak. Herkesin hayali var bir kere. Ona göre hareket ediyor. Üniversite sınavı sürecinin başında aynı eleman gelip "Eziğe bak ya biz ondan daha çok puan alıyoruz onun alanında." diyorlar. Şimdi soruyorum şu kısma kadar kim haklı kim haksız? Nedenini aşağıda anlatmaya çalışacağım.
Sınav sürecine girmeden şunu belirtmek lazım, sayısallar ve eşit ağırlıkçılar sınava eşit şartlarda girmiyorlar. Sayısallar diğer bölümlere göre daha fazla ders gördükleri için ister istemez 2-0 önde başlıyorlar. Zorunlu ders mantalitesinin bir örneği bu. Dil Anlatım, Tarih, Coğrafya, Edebiyat hatta Sözelciler'e bulaşıp Felsefe bile görüyorlar. Aynı mantıkla Lys 4'te bile şansları var. Ama Eşit Ağırlıklar en son 9. sınıfta sayısal derslerini görüp bir daha görmüyorlar. Tabi yapamazlar. Sen de git o kadar sene Dil Anlatım ve Edebiyat görme yapamazsın. Coğrafya'ya girmiyorum bile. Bu kısmı bu yıl ve önceki sene girenlerin bölüm seçimini 9. sınıfın sonunda yaptığını göz önüne alarak yazıyorum.
Önümüzdeki sene nasıl olacak merak ediyorum. Sonuçlar o gruptan itibaren bölüm seçimi 11. sınıfa geçerken yapılmaya başlandı. Yani 2 sene sayısal derslerini görecekler. Eğer Eşit Ağırlıkçılar sayısal derslerini hatırlayabilecek mi? Ya da önemseyecek mi? Bu konu hakkında kesin konuşmayacağım çünkü kestirmesi zor bir durum. Ben 9. sınıf bilgilerimle hatrı sayılır Fen çözebiliyorum. Geçen sene pek çözememiştim vakit yok diye ama bu seneki sınavın sorularına bakıp 12 net falan yaptım süre tutarak. Lys belirsiz o yüzden konuşamıyorum yani. Neyse yine konuya dönelim.
Bugün ne kadar Lys yapılmış olsa da sıradan gidelim. YGS'de durumu iki paragraf yukarıda açıkladım. Bu noktada bir iki şey de belirtmeliyim. Sayısalcı birey sınavda kendine gerekli kısmı bir güzel çözer(hele ki Fen kolaysa) ve Sosyal bölümünü gerek ders birikimini gerek de genel kültürünü ortaya koyarak yapar. YGS öyle çok bilgi istemez çünkü. O yüzden Sayısallar YGS'de ezer geçerler. YGS'leri kötü olsa bile yine aynı söz atılır: "Boşver en kötü Eşit Ağırlık seçeriz".
Sayısalların Lys ile ilgili durumunu yine 2 paragraf üstte anlattım. Yani biz Lys 3 de yapıyoruz diye böbürlenmesi saçma. Zaten lisede 4 sene Edebiyat-Dil ve Anlatım ve 2 sene Coğrafya ve 3 sene Tarih görmüşsün edebiyatta 30-35 gör zaten(hele ki o sene kolaysa sınav). Göremezsen sıkıntı var. Diğerlerini de yap. Zaten adam akıllı bir Eşit Ağırlıkçı'nın hedefi 40+ olur genelde. Gidip de kendi seviyesinden düşük adamla karşılaştırması da garip. Sıralama bu ve daha fazla netin olduğu sisteme göre kurulur. Ama 40 gören sayısal olursa sınav kolay demektir. Ki genelde daha fazla çözüp yanlışları çok olduğu için ortalama 30-35 oluyor(genelleme yapıyorum). Coğrafya'da da bazı sorular genel kültür olduğundan 3-5 bir şey yapınca kurtarıyor, sonuç olarak arkada Lys 1 var. Eşit Ağırlıkların kanayan yarası. Zaten Hukuk ve Psikoloji bu yüzden TM-3'te. Sayısallar işgal etmesin diye ama sınavı kolay yaptıkları sürece böyle olacak.
Benim Sayısalcıların Eşit Ağırlık bölümleri seçmesi konusunda en sinirlendiğim şey Sayısalcıların "ya boşver hiçbir şey olmazsa yerleşiriz Eşit Ağırlık bölümüne" demesi. Buna kızmamın iki nedeni var. Bir o kadar sene okuduğu şeyi boş sayıp kolaycılık(ağır bir itham belki ama bence böyle) yapmaları, ikincisi hayallerini yok sayıp yine kolaycılığa gitmesi ve başkasının hakkına girmesi. Bu arada bunu her ikisi arasında kalıp sayısal seçen ama ben Eşit Ağırlık'tan da hazırlanacağım diyenleri saymıyorum. Onlar çok önceden buna göre hareket ediyorlardı. Hiç değilse çabaları var.
Bu arada sıralamalar hakkında şunu hatırlatmadan geçemeyeceğim. Eşit Ağırlık'ta ilk 5 bin sayısaldaki ilk 10 bin gibi bir şey(20 bin demedim çok gibi geldi hani taş çatlasın 15). Bu sayısal bölümlerin ve kontenjanların çok olmasından kaynaklı. Eşit Ağırlıkta olanaklar az, sıralama da önemli. Doğrusu artık bazı bölümlere yerleşmek kolay. Ne puanlara ne bölümler var. Ama sorun iyi olana girmekte. Zaten sorun bu noktada başlıyor.
Sayısalcıların bir avantajı da Eşit Ağırlık sorularını umarsızca çözebilmeleri. Adam Ygs'de sosyal, Lys'de Fen-Edebiyat çözerken kafa rahat çözüyor. Eşit Ağırlıkçı ise kendi alanı olduğu için daha stresli oluyor ve hata ihtimali daha çok oluyor. Ygs sosyal genelde çok fazla tuzak soru barındırdığı için orada daha çok hata yapıyor. Bende durum böyleydi mesela. Geçen sene Lys Edebiyat kolaydı ama Coğrafya zordu. Biraz da oradan fark oldu ama bu sene o da yok galiba.Eşit Ağırlıklar için o sorular hayati önem taşıyor. Stres ile oluşan farkı siz düşünün.
Yazının bu kısmına kadar okuduysanız "Ya bir git Eşit Ağırlıkçısın diye onları savunuyorsun bırak!!" veya "Bırak ya yarası olan gocunur!!" diyebilirsiniz ama daha onlara da giydireceğim. Yalnız bütün narsistliğimle söylüyorum geçen seneki sıramı düşünüp yarası olan gocunur denmesine sadece ben değil bütün ülke saydırır. Bir kez daha dışına çıktığım konuya dönelim.
Ben Eşit Ağırlıkçıların Sayısalcılara dün niye giydirdiğini çözemedim. Size ne Lys 2'den? Zor olması zaten sizin aleyhinize bir de gelmiş burada dalga geçip adamların eline koz veriyorsunuz. Bir de bunu sayısal çalışmanın nasıl bir şey olduğunu bilmeden söylüyorlar. Yahu onların işi bayağı zor. Fizik'te 80 konudan sorumlu olup en fazla 30 konu ile karşılaşmak nasıl bir acıdır? İnsan bir üzülüyor. Zaten son sene fikir değişikliklerinin nedeni de bu. Bir de Kimya ve Organik Kimya deyince saydırıyorlar. Ama bu kadar zorluğa sahip olmalarının yanında avantajları da var. Şartlar çok farklı olduğu için Eşit Ağırlıklara fazla bir şey yazamıyorum. Ezilen kısım daha çok Eşit Ağırlıklar(ve bence arada kaybolan Sözeller daha çok).
Ama bence en çok hakkı yenen Sözeller. Nedeni adamlar lisede kendi bölümlerini seçemiyorlar genelde. Müdürlerin Sözel sınıf açtırmama merakını hiçbir zaman anlayamayacağım. O yüzen büyük ölçüde bir avuç Sosyal Bilimler Liselerinden gelen öğrenciler bu kısmı oluşturuyor. Hani dedim ya Eşit Ağırlıklar dezavantajlı diye, sözellerde durum daha da kötü. Orada Eşit Ağırlıkçıların yoğun hegemonyası var. Ama adam az olunca pek de önemsenmiyor tabi. Dilcilere laf yok onların statüsü farklı.
Bugünkü sınava dönersek ilk yazılanlara bakılırsa bunu zor yapması gereken Ösym sınavı kolay yapmış ki millet rahat yaptık diyor. Hele ki YGS'nin kolay olduğunu göz önüne alırsak. Bu sene Eşit Ağırlık ve Sözelciler'e(doğrusu kaç kişi liseden sözel çıkışlı olabiliyor o ayrı mesele ona birazdan değineceğim) ağır haksızlık yapıldı. Sayısalcılar rahat rahat Eşit Ağırlık bölümlerine yerleşebilir gibi bu sene. Geçen sene de kolaydı Lys 3 ama Matematik zordu. Bu sene Geometri hariç(bana göre geçen sene daha zordu Geometri) daha kolaymış. Coğrafya'da ise haritaya abanmışlar. Yani sonuç olarak yine sayısalların işgali olacak buu sene de. Ösym niye böyle saçma bir hamle yapıp birçok kişinin hakkına girdiğini çözemeyeceğim. Bazen insan katsayı kuralını aramıyor değil.
Yazının bu kısmına kadar olan süreci toparlarsam. Her iki taraf da haksız. Bu tip bir durumda(birbirlerine saydırmaları) bir haklı aramak zaten saçma. Ben daha çok daha haksız olanı aradım. Ama sistemin avantajı yüzünden Sayısallar böbürlenmemeli ve laf atmamalı. Bu yüzden bence sayısallar daha haksız.. Eşit Ağırlıklar da çok bilmişlik yapmamalı. Kaybetmek kaçınılmaz onlar için sınav kolay olduğu sürece. Nerede 2013 Lys Edebiyat nerede bu seneki.
Sorun aslında sistemde. Sistem dediğim gibi Sayısalların 2-0 önde başlamasını sağlıyor. Yani toplumda Sayısallar en zeki, Sözeller az nitelikli olarak görülüyorsa nedeni sadece sistem. Ama şu an bu durumun kalkması için sistem yeniden yaratılmalı. Bu ülkede herkes tarihini, doğal miraslarını ve Türkçe'yi bilmek zorunda. Felsefeyi de bilmek zorunda. Zaten Sayısallara bu yüzden bu dersler öğretiliyor. Sayısal ben alamam diyemiyor. Çünkü zorunlu.
Ne yapılabilir sorusuna ise eğitim-bilimci olmadığım için tam bir yanıt veremiyorum. Yorum yapacak olursam ders seçiminin 10. sınıf sonuna alınması mantıklı. Ama bence öyle bir sistem olmalı ki bu iki sene içerisinde her dersin bir birey-bir vatandaş olarak veya dezavantajı yok etmek adına bilinmesi gerekeni öğretilip bölüm sonraki iki senede çok keskin ders ayrımları ile bu fark kapatılabilir. Sınav sistemi veya puan katsayıları da yeniden değerlendirilmeli. Puan sistemi sanki yeterli gibi ama o dönem nasıl bir sonuç doğuracağını bilemem dediğim gibi bu benim işim değil.
Valla özellikle dün yazılanları okuduktan sonra bayağı sinirlenmiştim. Ortaya da bu yazı çıktı. Ben derdimi anlattığıma inanıyorum. Son olarak yine bu kadar uzun yazıyı üşenmeyip okuyup, hiç değilse çabaladıysanız teşekkür ederim.
Bugünkü Lys 3 sonrası herkes çok rahat yaptık demiş. Sorular açıklanana kadar bekleyemeyeceğim için bu bilgiye dayanarak yazacağım. Bir de tam girmeden belirtmeliyim burada tavrım bireylere değil genel anlayışa. Şahsi olarak garezim olmasa da içimde kalan bir iki önemli husus var.
İlk başta bir lise dönemine gidelim. Bölüm ayrımının yapıldığı döneme. Bazı Sayısalların, Eşit Ağırlıkçılar'a bölüm seçimi sonrası başlayan yılda " Siz ne kolaycısınız ya? Bizden az ders görüyorsunuz, Fizik falan da yok sizde oh ne güzel ya!!!" gibi şeyler söylüyor. Gören de silah zoruyla Eşit Ağırlıkçı göndertti sanacak. Herkesin hayali var bir kere. Ona göre hareket ediyor. Üniversite sınavı sürecinin başında aynı eleman gelip "Eziğe bak ya biz ondan daha çok puan alıyoruz onun alanında." diyorlar. Şimdi soruyorum şu kısma kadar kim haklı kim haksız? Nedenini aşağıda anlatmaya çalışacağım.
Sınav sürecine girmeden şunu belirtmek lazım, sayısallar ve eşit ağırlıkçılar sınava eşit şartlarda girmiyorlar. Sayısallar diğer bölümlere göre daha fazla ders gördükleri için ister istemez 2-0 önde başlıyorlar. Zorunlu ders mantalitesinin bir örneği bu. Dil Anlatım, Tarih, Coğrafya, Edebiyat hatta Sözelciler'e bulaşıp Felsefe bile görüyorlar. Aynı mantıkla Lys 4'te bile şansları var. Ama Eşit Ağırlıklar en son 9. sınıfta sayısal derslerini görüp bir daha görmüyorlar. Tabi yapamazlar. Sen de git o kadar sene Dil Anlatım ve Edebiyat görme yapamazsın. Coğrafya'ya girmiyorum bile. Bu kısmı bu yıl ve önceki sene girenlerin bölüm seçimini 9. sınıfın sonunda yaptığını göz önüne alarak yazıyorum.
Önümüzdeki sene nasıl olacak merak ediyorum. Sonuçlar o gruptan itibaren bölüm seçimi 11. sınıfa geçerken yapılmaya başlandı. Yani 2 sene sayısal derslerini görecekler. Eğer Eşit Ağırlıkçılar sayısal derslerini hatırlayabilecek mi? Ya da önemseyecek mi? Bu konu hakkında kesin konuşmayacağım çünkü kestirmesi zor bir durum. Ben 9. sınıf bilgilerimle hatrı sayılır Fen çözebiliyorum. Geçen sene pek çözememiştim vakit yok diye ama bu seneki sınavın sorularına bakıp 12 net falan yaptım süre tutarak. Lys belirsiz o yüzden konuşamıyorum yani. Neyse yine konuya dönelim.
Bugün ne kadar Lys yapılmış olsa da sıradan gidelim. YGS'de durumu iki paragraf yukarıda açıkladım. Bu noktada bir iki şey de belirtmeliyim. Sayısalcı birey sınavda kendine gerekli kısmı bir güzel çözer(hele ki Fen kolaysa) ve Sosyal bölümünü gerek ders birikimini gerek de genel kültürünü ortaya koyarak yapar. YGS öyle çok bilgi istemez çünkü. O yüzden Sayısallar YGS'de ezer geçerler. YGS'leri kötü olsa bile yine aynı söz atılır: "Boşver en kötü Eşit Ağırlık seçeriz".
Sayısalların Lys ile ilgili durumunu yine 2 paragraf üstte anlattım. Yani biz Lys 3 de yapıyoruz diye böbürlenmesi saçma. Zaten lisede 4 sene Edebiyat-Dil ve Anlatım ve 2 sene Coğrafya ve 3 sene Tarih görmüşsün edebiyatta 30-35 gör zaten(hele ki o sene kolaysa sınav). Göremezsen sıkıntı var. Diğerlerini de yap. Zaten adam akıllı bir Eşit Ağırlıkçı'nın hedefi 40+ olur genelde. Gidip de kendi seviyesinden düşük adamla karşılaştırması da garip. Sıralama bu ve daha fazla netin olduğu sisteme göre kurulur. Ama 40 gören sayısal olursa sınav kolay demektir. Ki genelde daha fazla çözüp yanlışları çok olduğu için ortalama 30-35 oluyor(genelleme yapıyorum). Coğrafya'da da bazı sorular genel kültür olduğundan 3-5 bir şey yapınca kurtarıyor, sonuç olarak arkada Lys 1 var. Eşit Ağırlıkların kanayan yarası. Zaten Hukuk ve Psikoloji bu yüzden TM-3'te. Sayısallar işgal etmesin diye ama sınavı kolay yaptıkları sürece böyle olacak.
Benim Sayısalcıların Eşit Ağırlık bölümleri seçmesi konusunda en sinirlendiğim şey Sayısalcıların "ya boşver hiçbir şey olmazsa yerleşiriz Eşit Ağırlık bölümüne" demesi. Buna kızmamın iki nedeni var. Bir o kadar sene okuduğu şeyi boş sayıp kolaycılık(ağır bir itham belki ama bence böyle) yapmaları, ikincisi hayallerini yok sayıp yine kolaycılığa gitmesi ve başkasının hakkına girmesi. Bu arada bunu her ikisi arasında kalıp sayısal seçen ama ben Eşit Ağırlık'tan da hazırlanacağım diyenleri saymıyorum. Onlar çok önceden buna göre hareket ediyorlardı. Hiç değilse çabaları var.
Bu arada sıralamalar hakkında şunu hatırlatmadan geçemeyeceğim. Eşit Ağırlık'ta ilk 5 bin sayısaldaki ilk 10 bin gibi bir şey(20 bin demedim çok gibi geldi hani taş çatlasın 15). Bu sayısal bölümlerin ve kontenjanların çok olmasından kaynaklı. Eşit Ağırlıkta olanaklar az, sıralama da önemli. Doğrusu artık bazı bölümlere yerleşmek kolay. Ne puanlara ne bölümler var. Ama sorun iyi olana girmekte. Zaten sorun bu noktada başlıyor.
Sayısalcıların bir avantajı da Eşit Ağırlık sorularını umarsızca çözebilmeleri. Adam Ygs'de sosyal, Lys'de Fen-Edebiyat çözerken kafa rahat çözüyor. Eşit Ağırlıkçı ise kendi alanı olduğu için daha stresli oluyor ve hata ihtimali daha çok oluyor. Ygs sosyal genelde çok fazla tuzak soru barındırdığı için orada daha çok hata yapıyor. Bende durum böyleydi mesela. Geçen sene Lys Edebiyat kolaydı ama Coğrafya zordu. Biraz da oradan fark oldu ama bu sene o da yok galiba.Eşit Ağırlıklar için o sorular hayati önem taşıyor. Stres ile oluşan farkı siz düşünün.
Yazının bu kısmına kadar okuduysanız "Ya bir git Eşit Ağırlıkçısın diye onları savunuyorsun bırak!!" veya "Bırak ya yarası olan gocunur!!" diyebilirsiniz ama daha onlara da giydireceğim. Yalnız bütün narsistliğimle söylüyorum geçen seneki sıramı düşünüp yarası olan gocunur denmesine sadece ben değil bütün ülke saydırır. Bir kez daha dışına çıktığım konuya dönelim.
Ben Eşit Ağırlıkçıların Sayısalcılara dün niye giydirdiğini çözemedim. Size ne Lys 2'den? Zor olması zaten sizin aleyhinize bir de gelmiş burada dalga geçip adamların eline koz veriyorsunuz. Bir de bunu sayısal çalışmanın nasıl bir şey olduğunu bilmeden söylüyorlar. Yahu onların işi bayağı zor. Fizik'te 80 konudan sorumlu olup en fazla 30 konu ile karşılaşmak nasıl bir acıdır? İnsan bir üzülüyor. Zaten son sene fikir değişikliklerinin nedeni de bu. Bir de Kimya ve Organik Kimya deyince saydırıyorlar. Ama bu kadar zorluğa sahip olmalarının yanında avantajları da var. Şartlar çok farklı olduğu için Eşit Ağırlıklara fazla bir şey yazamıyorum. Ezilen kısım daha çok Eşit Ağırlıklar(ve bence arada kaybolan Sözeller daha çok).
Ama bence en çok hakkı yenen Sözeller. Nedeni adamlar lisede kendi bölümlerini seçemiyorlar genelde. Müdürlerin Sözel sınıf açtırmama merakını hiçbir zaman anlayamayacağım. O yüzen büyük ölçüde bir avuç Sosyal Bilimler Liselerinden gelen öğrenciler bu kısmı oluşturuyor. Hani dedim ya Eşit Ağırlıklar dezavantajlı diye, sözellerde durum daha da kötü. Orada Eşit Ağırlıkçıların yoğun hegemonyası var. Ama adam az olunca pek de önemsenmiyor tabi. Dilcilere laf yok onların statüsü farklı.
Bugünkü sınava dönersek ilk yazılanlara bakılırsa bunu zor yapması gereken Ösym sınavı kolay yapmış ki millet rahat yaptık diyor. Hele ki YGS'nin kolay olduğunu göz önüne alırsak. Bu sene Eşit Ağırlık ve Sözelciler'e(doğrusu kaç kişi liseden sözel çıkışlı olabiliyor o ayrı mesele ona birazdan değineceğim) ağır haksızlık yapıldı. Sayısalcılar rahat rahat Eşit Ağırlık bölümlerine yerleşebilir gibi bu sene. Geçen sene de kolaydı Lys 3 ama Matematik zordu. Bu sene Geometri hariç(bana göre geçen sene daha zordu Geometri) daha kolaymış. Coğrafya'da ise haritaya abanmışlar. Yani sonuç olarak yine sayısalların işgali olacak buu sene de. Ösym niye böyle saçma bir hamle yapıp birçok kişinin hakkına girdiğini çözemeyeceğim. Bazen insan katsayı kuralını aramıyor değil.
Yazının bu kısmına kadar olan süreci toparlarsam. Her iki taraf da haksız. Bu tip bir durumda(birbirlerine saydırmaları) bir haklı aramak zaten saçma. Ben daha çok daha haksız olanı aradım. Ama sistemin avantajı yüzünden Sayısallar böbürlenmemeli ve laf atmamalı. Bu yüzden bence sayısallar daha haksız.. Eşit Ağırlıklar da çok bilmişlik yapmamalı. Kaybetmek kaçınılmaz onlar için sınav kolay olduğu sürece. Nerede 2013 Lys Edebiyat nerede bu seneki.
Sorun aslında sistemde. Sistem dediğim gibi Sayısalların 2-0 önde başlamasını sağlıyor. Yani toplumda Sayısallar en zeki, Sözeller az nitelikli olarak görülüyorsa nedeni sadece sistem. Ama şu an bu durumun kalkması için sistem yeniden yaratılmalı. Bu ülkede herkes tarihini, doğal miraslarını ve Türkçe'yi bilmek zorunda. Felsefeyi de bilmek zorunda. Zaten Sayısallara bu yüzden bu dersler öğretiliyor. Sayısal ben alamam diyemiyor. Çünkü zorunlu.
Ne yapılabilir sorusuna ise eğitim-bilimci olmadığım için tam bir yanıt veremiyorum. Yorum yapacak olursam ders seçiminin 10. sınıf sonuna alınması mantıklı. Ama bence öyle bir sistem olmalı ki bu iki sene içerisinde her dersin bir birey-bir vatandaş olarak veya dezavantajı yok etmek adına bilinmesi gerekeni öğretilip bölüm sonraki iki senede çok keskin ders ayrımları ile bu fark kapatılabilir. Sınav sistemi veya puan katsayıları da yeniden değerlendirilmeli. Puan sistemi sanki yeterli gibi ama o dönem nasıl bir sonuç doğuracağını bilemem dediğim gibi bu benim işim değil.
Valla özellikle dün yazılanları okuduktan sonra bayağı sinirlenmiştim. Ortaya da bu yazı çıktı. Ben derdimi anlattığıma inanıyorum. Son olarak yine bu kadar uzun yazıyı üşenmeyip okuyup, hiç değilse çabaladıysanız teşekkür ederim.